Bu ülkede, bu çağda Alevi-Sünni tartışması açmak, insanları bu zemin üzerinden ötekileştirmek düpedüz bölücülük ve hainliktir. Türk Alevî ve Arap Alawî (Nusayrî) topluluklarının farkını bilmeyen ya da bilerek karıştıranlar, bu fitneyi ateşliyor. Uyanık olmalıyız.
Alevîlik, Türk kültürünün ve İslam inancının Anadolu’daki eşsiz bir yorumudur. Hz. Ali sevgisi, On İki İmam bağlılığı ve Horasan erenlerinin öğretileriyle şekillenmiştir. Cem törenleri, saz ve semah, Alevîliğin Türk kültüründen aldığı en güzel miraslardır.
Nusayrîlik ise bambaşka bir topluluktur. Arap kökenli, Şii etkisinde ve kültürel ritüelleri gizlidir. Alevîlerle bir tutulamaz. Ama bu farklılığı kaşımaya çalışıp, Türk Alevîlerini ötekileştirenlerin amacı bellidir: Türk’ü Türk’e düşman etmek.
Ortadoğu yangın yerindeyken Anadolu’da mezhepçilik yapmak şerefsizliktir. Türk milletini Alevi-Sünni, Türk-Kürt diye ayrıştırmaya çalışan her kimse, arkasında emperyal güçlerin oyunlarını arayın. İhanet bu kadar açıktır.
Bir Hristiyana gösterdiğimiz saygıyı Alevî kardeşimize neden göstermeyiz? Bu sorunun cevabı, ayrımcılığın köklerinde gizlidir. Alevî düşmanlığı yapan herkesin altından Türk düşmanlığı çıkar. Çünkü Alevîler, bu milletin özü olan Yörük ve Türkmenlerdir.
Bundan sonra kim Alevi-Sünni ayrımı yaparak söze başlarsa, onda Türk milletine ihanet arayın. Aynı şekilde Alevî kardeşlerimizden kim “Sünnileşme” iddiasıyla toplumu ayrıştırmaya kalkarsa, ya fitnecidir ya da Türk değildir.
Türk milleti, birliğiyle güçlüdür. Kimse bu birliği mezhepçilik üzerinden bozmayı hayal etmesin. Anadolu’nun son Obası’ndan bu toprakları teslim alacaklarını zannedenlere inat, omuz omuza duracağız.
Unutmayın: Biz birlikte Türk milletiyiz!
Atakum Belediyesi işçilerin maaşlarını gasp ediyor !!!