Öncelikle belirtmeliyim ki Türkiye'de siyaset, Türkiye için yapılır! Bu bir desturdur! Siyaset eğer Türkiye için yapılmaz ise, artık bunun adına ne derseniz deyin, küreselci Siyonist emperyalist dış güçler için deyin, şahsi çıkar için deyin yani başka her şey!
Artık öyle bir noktaya geldik ki, siyaseti dış güçlerden acilen temizlemek kaçınılmaz olmuştur! Bizim kurtuluşumuz, geçen haftaki yazımda da belirttiğim gibi, el ele olmak, vatanımızı, bayrağımızı ve milletimizi çok sevmekten geçer. Bizi bizden başkası, bizim kadar sevemez. Türk siyaseti bu minvalde kirli olmaktan kurtarılmalıdır. Bu yazıyı yazmadan önce sayfalar dolusu muhalefetten bahsettim.
Muhalefetin küreselci, Siyonist, emperyalist güçler ve onların maşası PKK ve FETÖ terör örgütleriyle ortak söylem ve eylemlerinden bahsettim. FETÖ’cüleri hapisten çıkarıp kamu görevlerine iade edeceğinden tutun da "İsrail bize mi saldıracak", sınırlarımızın içinde kalalım dışarda ne işimiz vardan tutun, "Maalesef Karabağ'da Azerbaycan'a yardım ettik", "Mavi vatan safsatadır" vs. vs.
Güzel şeyler de yazmak istedim maalesef kalem oynatamadım. Her genel başkan değişiminde eksen değiştiren CHP'de Sayın Özgür Özel'e mercek tuttuk, bekliyoruz. İçinden geçtiğimiz konjonktür nedeniyle vazgeçtim ve hepsini sildim. Çünkü birlik ve beraberliğe ihtiyacımız var!
TÜRKİYE SİYONİZME KARŞI TEK YUMRUK OLMALI
Yapılacak ilk şey PKK ve FETÖ gibi terör örgütlerinin ABD ve İSRAİL kuruluşu olduğu ve amaçlarının arz-ı mev'ud hayallerine hizmet etmek olduğunu anlatmak, fark ettirmek gerekiyordu.
Kürtler bizim bilinen en eski tarihimizden beri iç içe, kader birliği ile birlikte yaşadığımız, kuvvetli akrabalık ve kardeşlik hukukumuz olan kardeşlerimizdir. Kürtler Müslümandır.
Şehitliklerde atalarımız yan yana yatmaktadır. Kürtlerin vatanı da Türklerin vatanı da Türkiye'dir. En azılı Kürt katili PKK'nın elinden Kürtleri kurtarmak gerekiyordu. Siyaseti PKK'dan kurtarmak gerekiyordu. PKK, Kürt falan değildir. PKK aynı zamanda Müslüman olmadığını da, deklare etmiş bir terör örgütüdür!
Sayın Bahçeli bu çıkışıyla Kürtleri PKK terör örgütünün elinden, muhalefete de PKK seviciliği ve Siyonist küreselcilerle aynı söylem ve eylemden kurtulması için bir fırsat vermiştir. Kısaca, gerçekten kitabın ortasından konuşmuş ve vatanperverlik taslayan herkesi samimiyet testine tabi tutmuştur. Sayın Bahçeli ve Ülkücü Hareketin milliyetçiliğini sorgulamak gerçekten de hiç kimsenin haddi değildir.
BUNDAN SONRA NE YAPILMALI
Kürtler, Kürt Milletvekilleri ile birlikte PKK'ya karşı muazzam bir "Benden değilsin, benim adıma hareket etme yetkisini İsrail ve ABD sana veremez, ben yetkiyi TBMM'ne verdim, sen kim oluyorsun" demelidir.
CHP'nin de Sayın Bahçeli'nin verdiği bu fırsatı, doğru değerlendirmesi gerekir. Ortaya çıkan bu siyasi iklim, herkesin şapkasını önüne koyup düşünmesi için muazzam bir fırsattır!
Sayın Bahçeli'nin hamlesi doğru değerlendirilirse CHP'nin kendini düzeltmesi için tek şansıdır, uygun iklimdir. Evet Türk siyaseti, içinden geçtiğimiz dünya konjonktüründe kesinlikle millileşmelidir. Zaman daralmıştır. Durum acildir.
Kürt kardeşlerimizin Siyonist küreselcilere PKK eliyle yem edilmemesi sağlanmalıdır. Siyonist ABD ve İsrail Kürtlerin dostu değildir. Bilakis düşmanıdır. Devam edeceğiz. Kalın sağlıcakla.
Osman bey zannımca PKK misyonunu doldurdu sözde silah bırakacaklarsa da Suriye'nin kuzeyindeki kürt otonomisini tanımamız istenirse ne olacak bunun karşılığında?! ABD en az 20 bin tır silah yığıldı bu silahları da bırakacaklar mı?!
Kandıra efendi, ben bahçelinin 2017 öncesi rte için söyledikleri nedeniyle bir türlü yandaş olamayan ülkücülerdenim.Nolur bana yardım et.İçtiğin neyse bana da söyle de ben de senin gibi "Türklüğün yaşayan düşmanı" olayım.
Dünkü yorumu mu eklememişsin.
Liderin Terörist başı gelsin Gazi mecliste konuşsun diyor. Sen CHP kendini düzeltsin diyorsun. Akıl tutulması mı sende. Liderin meclis koridorunda Terörist Başını görürse onunla da tokalaşacak mı?