Son yazımızda Türkiye siyaseti nereye gidiyor? diye bir konu açmıştık. Şimdi geleceğe dair biraz öngörüde bulunalım! Gelecek milletvekilliği seçimlerinde küresel güçler Türkiye'de istedikleri ismi başkan yaptırabilmek için tüm kozlarını oynayacak ve darbe girişimleri ile yapamadıklarını yapabilmek için yönetimi ele geçirmeye çalışacaklar.
Bunun için de siyasi, ekonomik, sosyal ve psikolojik bütün argümanları kullanacakları bir seferberlik yürütecekler. Peki ne kadar başarılı olacaklar? Bu küresel güçler ve işbirlikçilerin başarı ölçüsü bu günlerde alacağımız/almayacağımız önlemlere bağlıdır.
Neler yapılmalı? Dünyanın en demokratik ülkesi Türkiye’dir. Ülkemizdeki hain odaklar, demokratik haklarını kullanarak vatanı bölmek, karıştırmak, zayıf düşürerek işgale hazır hale getirerek Siyonizm’in sofrasına sunma derdindeler. Bu gün dünyanın hiçbir ülkesinde, kendi demokrasisini yok edecek siyasi partiye müsaade edecek demokrasi yoktur.
Maalesef Türkiye'de var. Buna derhal ve çok acil önlemler alınmalıdır. Bu önlemler hemen seçim öncesine denk getirmemek için derhal harekete geçilmelidir. Vatana ihanete dünyada yasal izin verilmiş tek ülke Türkiye'dir. Bu anlamda parti kapatmak çözüm değildir. Köklü ve temel önlemler elzemdir. Siyaseti Türkiye için yapmayan hiçbir siyasi partiye izin verilmemesi hayati önem taşımaktadır.
Herkes siyasetini vatan menfaati için yaparsa, millet kutuplaşmaz! Siyasi barış toplum barışının ön şartıdır. Bölücü siyasi bir partinin bir ülkenin meclisinde oluşuna dünyanın her yerinde aptallık olarak bakılır. Ülkemizin yüce menfaatlerini ve bekasını hedef alan her siyasetçi siyasi yaşam hakkını sonsuza kadar kaybetmeli. İhanetin destekçileri de ihanet edenle aynı akıbeti yaşamalı. Milli siyaset nizamı geldikten sonra kimin iktidar olacağı konusunda beka endişesi de ortadan kalkmış olur.
Gelecek seçim öncesi "Milli Siyaset Nizamı" ihdas edilirse, Siyonizm’in Türkiye'deki başı ezilir. Buna mecburuz.
Aksi halde ne olur? Önümüzdeki en önemli sorun bu. Aksi halde bahsettiğimiz önlemleri almayarak Siyonizm’in ekmeğine yağ sürer ve onların istediği iklimi kendi ellerimizle hazırlarız.
Milli Siyaset Nizam’ını kurarken bir bedel varsa, daha büyük bedellerin katlanma maliyeti olarak ödenmeli, siyasete de bir ahlak gelmelidir. Yanlış yapan elenmelidir. Önümüzdeki seçim ülkemizin bekasının kritik eşiği olacaktır. MİLLİ SİYASET NİZAMI fikrinde ısrarcı, inançlı ve iddialıyım. Yoksa 2027 ve 2028 Türkiye'de yüzlerce yıl konuşulacaktır. Dönüm noktasıdır. 2032 yılından sonra Türkiye erişilemez, tutulamaz bir askeri güce ulaşacaktır. Askeri gücünüz yoksa paranızı ekonominizi koruyamazsınız. Milli Siyaset Nizamı ile beraber Türkiye'yi mükemmel bir gelecek beklemektedir.
"Milli Siyaset Nizamı" siyasilerimizin Türk Milletine bir borcudur.
Osman başkanım tebrik ediyorum güzel ve önemli tespitler yapmışsınız
Sayın Editör; İnsanlar çok ciddi sosyal ve ekonomik sorunlar içinde boğuşuyorlar. Samsun Kent Haberi okuyucularınızla dalga geçirmenin aracı haline getirmeyin.
Bekaa bitti bundan verelim