Milyarlarca yıl öncesinde oluşan coğrafyanın üzerinde yer alan bizler, tabiatla nasıl yaşayacağımızı öğrenmek zorundayız. Dereler, dağlar, ovalar, deniz kenarları her birinin ayrı güzelliği, ayrı riskli yanları vardır. Yaşam; canlılar belirli bir süreliğine hayat sunuluyor. Kendimizi, sevdiklerinizin canını, malını korumak için yeniden dünyayı keşfetmeye gerek yok. Sadece kurallara uy, bilime, ilime kanunları uygula yeter.
Türkiye’nin dört bir tarafından fay hatları geçmektedir. Tokat’ın kent merkezinden Kuzey Anadolu Fayı’na 35 km, Ezine pazarı Fayı’na 26 km uzaklıktayız. Cumhuriyet döneminde onlarca deprem yaşadık. Milletçe yaralarımız sardık. Sonraları depremi unuttuk. Depremi önleyecek kalıcı, kesin tedbirler almada çok geç kalıyoruz. 1999 deprem yönetmenliğinden önceki riskli yapıların incelenerek, yıkılıp yerine yenilerinin yapılması gerekmektedir.
Riskli kamu binalara öncelik verilmesi gerekmelidir. Sanayi, okullar, devlet daireleri, üretim yerleri acilen yapılmalıdır. Deprem, sel, yangın, toprak kayması doğal olaylardır. Olması muhtemelen olaylardır. Önceden bunların tedbirinin alınması, gelecek nesillere yaşam alanı açılması gerekmekteyiz. Dere yataklarına yapılan evlerin sele, depreme emanet ettiğimizi bilmeliyiz. Verimli tarım arazilerine yapılan konutlarında gelecek nesillerin beslenmesini yok ettiğimizi bilmeliyiz. Zor olacak ama verimsiz taşlık, kayalık tepeleri düzleyerek yerleşim alanları amcalıyız. “ Irmak yatağından tarla alma sel için, yaşlılıkta karı alma el için” Atasözünü unutmamak gerekir.
17 Ağustos-1999 depremi saat 03. 01 de oldu 45 saniye oldu. 6- Şubat de- 2023 de saat 04.17 de 7,7 büyüklüğünde oldu. Depremler hafızamızda, acıları yüreğimizdedir. Kentsel dönüşüm projelerini bir an evvel hayata geçirmeliyiz. Bir milletin en büyük sermayesi gelişmiş, yetişmiş insanlarıdır. Can, mal kaybıyla birlikte yıllarca akıllarda acı bırakmadan kentsel dönüşüme devlet- millet el ele gerçekleştirmeliyiz. Bu cennet vatanın her bir tarafı verimli, değerlidir.
Her saniyenin bir önemi var. Birlikte kentsel dönüşüme önem vermeliyiz. Geniş yolları, park-oyun alanları, ağaçlıkla yaşanabilir alanlar inşa etmek zor olmasa gerek. Şehirlerde insanlar gibi doğar, büyür ölürler. Şehri öldürmeyen ten varlık insanların yaptığı tarihi eserlerdir. Deprem insanı öldürmez, ihmallik sorumsuzluk öldürür. Yaşam insana bir kez sunulmuş değerli bir varlıktır. Yaşa, canlıları yaşat.